Bu aralar güç-otorite kavramlarının sıkça yanlış anlaşıldığını gözlemliyorum.
Aslında bir zayıflık göstergesi olan bir çok şey, güç sembolü olarak yerleştiriliyor yaşamlarımıza.
Oysa iş yaşamında güçlü olmak nedir, ne değildir?
– Toplantıda söz kesip, fikrini anlatmaya başlamak güçlü olmak değildir; hem fikir olmasan da anlamaya çalışarak dinlemektir.
– Ünvanın, koltuğunun değeri güçlü olmak değildir; sana inanan ve tutkuyla peşinden gidenlerin sayısı kadar güçlüsündür.
– Başaramadığında “umrumda değil” mağrur bakışı güçlü olmak değildir; “battık ama çıkarız” diyip samimiyetle paylaşmaktır.
– Pahalı markalar, topuklu ayakkabılar, kol düğmeleri güç sembolü değildir; sana ne kadar saygı duyulduğu, ne kadar güvenilir olduğun seni güçlü kılar.
– Bir işi tek başına yapmaya çalışmak, diğerlerini görmezden gelmek güçlü olmak değildir; gerektiğinde yardım isteyecek kadar özgüvenli olmaktır.
– İçinden tavşan çıkan havalı sunumlar, yarı İngilizce konuşmalar güç sembolü değildir; istersen bir kağıda çiz anlat; anlattığını ne kadar iyi bildiğin ve fikrinin ne kadar güçlü olduğu önemlidir.
Gücümüzün kıymetini bildiğimiz bir gün olsun ☺️🍀🙏