Yıl 2007.. Henüz 5 yıllık iş yaşamı tecrübem var. Hayat hala toz pembe o dönem ☺️
Gece yarılarına kadar çalışıyor ve hiç gocunmuyorum. Ofiste ışığı söndürüp çıkanlardanım o dönem.
İstiyorum ki bu gayret fark edilsin; bir başımı okşasınlar 🙈
Bir sabah direktörümden 30 dakika geç geliyorum ofise. Günaydın diyorum heyecanla; suratıma bakmıyor. Belli belirsiz “günaydın” çıkıyor ağzından ama gün aymamış belli ki ☺️
Kendimle ilgili olduğunu düşünmüyorum, işime bakıyorum. 1 saat sonra bir toplantı var, diğer ekiplerden de birileri var. Orada golü yiyorum 🙂
Herkesin içinde hem de! “Pınar’cığım da sabahları erken gelmesini öğrenecek!”
Yanaklarım kızarıyor ama utançtan değil; kızgınlıktan!
Erken gelmeyi denemiyorum bile sonrasında.. Ve gecelere kadar kalmayı bırakıyorum! İçim rahat, zaten 1 yıl içinde de ayrılıyorum oradan.
Yıl 2018.. Hala üretilene değil; saatlere takılan kurumlar var..
Hala bire bir değil; herkesin içinde çalışanı bozan yöneticiler var..
Hala öğrenecek çok şey var 🙏🙏