Önemli olan karşımıza zorlukların çıkması değil; onları nasıl göğüslediğimiz..

Beni TED konuşmacısı olarak davet ettiklerinde çok mutlu olmuştum. Sonra konuşmanın İngilizce olacağını öğrendim..Çünkü dinleyicilerin yarısı yabancıydı.

Sürekli İngilizce yazıyor ve okuyor olsam da, ya da London School’da  online master yapmış olsam da; İngilizce’yi 20 yıldır, yani liseden beri, konuşma konusunda sık kullanmam gerekmemişti.

Ve ben kendime dedim ki: Yok, bu gerçekten çok zorlayıcı olabilir, reddet!

Kendimle yaptığım uzun konuşmalar sonrası, bunu istediğime ve aşabileceğime karar verdim.

“En kötü ne olabilir” diye düşündüm.

Heyecandan kelimeleri bulamazsam ölecek miydim? Beni kapının dışına mı koyacaklardı? Ve daveti kabul ettim.

Hafta boyunca günde en az 1-2 saat konuşmama hazırlandım, yurtdışında yaşayan dostumdan yardım istedim, bildiğiniz çok çalıştım.

Çok şükür ki konuşma gerçekten harika geçti. Ama daha da önemlisi aslında bildiğim bir şeyi yeniden hatırladım:

Zorluklar hep olacaktı.. Bunu kabul edip, üzerine gitmemiz ve  sorumluluğu alarak çözmek için ne kadar çabaladığımız önemliydi..

Zorlukları aşmaya ne kadar hevesli olduğumuz önemliydi..

Karşınızda bir zorluk varsa; “En kötü ne olabilir, deneyeyim” diyebilirsiniz kendinize, işe yarıyor 🙂

Tavsiye :   Hedef Ne Olmalı?

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.